Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları, İsrail’in saldırısı altındaki Gazze’de açlığı ve ölümcül salgınları önlemek için daha hızlı, daha güvenli yardım erişimi ve daha fazla tedarik rotası gerektiğini belirterek “insani ateşkes çağrısını” yineledi.
Dünya Gıda Programı (WFP), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze’ye ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada BM kuruluşları, kıtlık riskinin arttığı ve daha fazla insanın ölümcül salgınlara maruz kaldığı Gazze’de insani yardım akışında acilen önemli adım atılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
BM, 23 Aralık 2023’te, dünyadaki “en aç” her 5 kişiden 4’ünün bugün Gazze Şeridi’nde olduğunu bildirdi.
BM özel raportörleri, 16 Ocak’ta ise İsrail’in, Gazze’nin gıda sistemini yok ettiğini ve gıdayı Filistinlilere karşı silah olarak kullandığını bildirdi.
Filistin ve uluslararası yardım kuruluşları, Gazze Şeridi’nde yaşayan ve sayıları 2,3 milyonu bulan nüfustan binlerce kişinin “insani koşullar önemli ölçüde iyileşmezse ölebileceği” konusunda uyarıyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yalnızca sınırlı miktarda insani yardım girmesine izin vermesi, 100 günden fazla süredir İsrail savaşıyla karşı karşıya olan Gazze Şeridi’ndeki insani durumu daha da kötüleştiriyor.
Gazze Şeridi’ndeki yüzbinlerce Filistinli çocuk, gıda stoklarının tükenmesi ya da İsrail ordusunun mevcut olanları bombalaması ve sınırlı miktarda yardım gelmesi nedeniyle yeterli ve sağlıklı yiyecek ile temiz suya erişemiyor.
İsrail’in saldırı ve kuşatmalarına maruz kalan Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin bahçesindeki çadırda kalan 8 yaşındaki Mahmud Nasır, açlıktan dolayı yaşadığı şiddetli halsizlik nedeniyle ayağa kalkamıyor ve oyun oynayamıyor.
Mahmud’un babası Seyit Nasır ise her gün sabahın erken saatlerinden itibaren 5 kişilik ailesi için yiyecek arıyor ancak yalnızca hayatta kalabilecekleri bir miktar pirinç ve biraz da su bulabiliyor.
Baba Nasır, AA muhabirine yaptığı açıklamada,”Koşullar çok zor. Açlık Gazze’yi kasıp kavuruyor. Evleri ve barınma merkezlerini kol geziyor, insanların hayatlarını büyük ölçüde tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı.
Gazze’deki mevcut koşullarda çok az bulunabilen pirincin fiyatının bile inanılmaz derecede arttığına dikkati çeken Nasır, “Un ve ekmek kıtlığı nedeniyle şu anda Gazze’deki ana yemek sadece haşlanmış pirinç.” dedi.
Nasır, çocukların sadece haşlanmış pirinç yemek istemediklerini ifade ederek zaman zaman çocukların açlıktan baş dönmesi yaşadıklarını anlattı.
Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi’ndeki evini terk etmek zorunda bırakılan Filistinli Adil Muheysin de biraz gıda bulabilmek için her gün batı bölgelerine, sahil tarafındaki Er-Reşid Caddesi’ne gidiyor.
Muheysin, insani yardım yüklü kamyonların geleceği umuduyla gittiği caddeden çoğu zaman boş dönüyor.
Filistinli Muheysin, “Açlıktan ölmek üzere olan çocuklarıma bir lokma bulmak için çabalıyordum. Maalesef açlıklarını giderecek hiçbir şey bulamadım. Bu yüzden hayatımı riske atıp El-Bahr Caddesi’ne gidip, belki biraz yiyecek bulurum umuduyla güneyden gelen kamyonları beklemeye karar verdim.” dedi.
İsrail güçlerinin üzerlerine ateş açtığını ve yardım kamyonlarının uzun aralıklarla geldiğini ifade eden Muheysin, bu nedenle çoğu zaman hiçbir şey alamadan geri döndüğünü belirtti.
Filistinli baba, savaşın başından bu yana kapalı olan ve kapılarını yeniden açan, sınırlı miktarda ürün bulunan küçük bir dükkandan birkaç gün önce az miktarda pirinç ve makarna alabildiğini söyledi.
Çocukların beslenme ihtiyacını karşılamakta zorlandıklarını ifade eden Muheysin, “Durum böyle devam ederse çocuklarım açlıktan ölecek. Bir ayı aşkın süredir yediğimiz pirinç ve makarnalar piyasada çok az miktarda bulunuyor. Bu yemek bile çocukların beslenme ihtiyacını karşılamıyor.” diye konuştu.
Gazze’nin Er-Rimal Mahallesi sakinlerinden yaklaşık bir ay önce baba olan Hani Esat ise şu anda uygun mama bulmakta büyük zorluklar yaşıyor.
Esat, “Çocuğumun mamaya ihtiyacı var ve benim bunun için param yok. Param olsa bile uygun mamayı bulamayabilirim. Eşim uygun besin maddelerini tam olarak tüketemediği için emzirme yeterli olmuyor.” dedi.
İlk defa baba olduğuna dikkati çeken Esat, “İlk çocuğumu şu anda ciddi bir zayıflama sorunu yaşadığı için açlıktan kaybetmekten korkuyorum.” ifadelerini kullandı.
BM, 16 Ocak’ta İsrail’in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de mevcut gıda sıkıntısı nedeniyle yaşanan krize ilişkin açıklama yapmıştı.
Gazze’de 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen açıklamada, 378 bin kişinin Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) ölçeğine göre “felaket” olarak adlandırılan 5. seviye açlıkla yüz yüze olduğu belirtilmişti.
Açıklamada, 939 bin kişinin ise acil durum seviyesi olarak bilinen 4. derece açlıkla karşı karşıya olduğu kaydedilmişti.
1 MİLYON 900 BİN KİŞİ YERİNDEN OLDU
İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de 1 milyon 900 bin kişi yerinden edildi ve bunların büyük bir kısmı derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşıyor.
Tel Aviv yönetimi, Gazze’de “gıda sıkıntısı” olmadığını iddia etse de başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşların raporları bölgede yaşanan açlığı gözler önüne seriyor.
İsrail’in insani yardımların girişine çıkardığı zorluklar ve engellemeler nedeniyle Gazze’ye gıda ve diğer ihtiyaç duyulan ürünler yeteri kadar ulaştırılamıyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana yoğun saldırılarına maruz kalan Gazze Şeridi, 2007’den beri İsrail’in kara, deniz ve havadan ablukası altında bulunuyor.