VakıfBank, 2023 yıl sonu finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 2023 yıl sonunda VakıfBank’ın nakdi ve gayri nakdi krediler yoluyla Türkiye ekonomisine sağladığı finansman desteği, yıllık bazda yüzde 65 artarak 1,9 trilyon lirayı aştı.
Aynı dönemde nakdi krediler, yıllık yüzde 61 artışla 1,5 trilyon liraya yükselirken, aktif büyüklüğü ise yıllık yüzde 66 artışla 2,8 trilyon liraya ulaştı. Böylece nakdi krediler ve toplam aktifler için pazar payları sırasıyla yüzde 12,8 ve yüzde 11,9 olarak gerçekleşti. 2023 yılının tamamında 25 milyar 46 milyon lira net kar elde eden VakıfBank, ayrıca yılın son çeyreğinde ilave 4,3 milyar lira serbest karşılık ayırarak, toplam serbest karşılıklarını 11 milyar liraya yükseltti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, 2023’ün özellikle ikinci yarısından itibaren, Türkiye için pek çok olumlu gelişmenin yaşandığı, Türk bankacılık sektörünün her koşul ve şartta ne kadar dirençli olduğunu bir kez daha kanıtladığı ve ekonomi yönetiminin izlediği makro ekonomik politikalarla yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ve Türk bankalarına yönelik pozitif algılarının giderek arttığı bir dönem olduğunu belirtti.
Türkiye’nin aktiflerde en büyük iki bankasından birisi olarak gerek verimli bilanço yönetimi gerekse uluslararası piyasalardaki öncü rollerinin de katkısıyla gerçekleştirdikleri işlemlerle Türkiye ekonomisine kesintisiz desteği sürdürdüklerini aktaran Üstünsalih, şunları kaydetti:
“Ekonomik büyüme için ana kalemlerden olan ihracat ve yatırım odaklı projeleri destekledik. Ülkemiz istihdamına katkı sağlayan ticari ve KOBİ kredilerinde büyüme stratejimizle toplam ticari kredi portföy büyüklüğümüz 1,2 trilyon lirayı, TL kredi portföyümüz ise ilk defa 1 trilyon lira seviyesini aştı. Bir yandan reel ekonomiye ve firmalarımıza finansal desteğimizi sürdürürken diğer taraftan ihtiyatlılık yaklaşımımız doğrultusunda her alanda kredi karşılıklarımızı artırdık. Böylece Bankamızın toplam karşılık oranı ilk defa yüzde 300 üzerinde seyrederek tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Bu oran, Bankamızın olası risklere karşı ihtiyatlı ve sağlam duruşunun bir göstergesidir. Önümüzdeki dönemde de seçici kredi politikamız doğrultusunda, reel ekonomiye ihtiyaç duyduğu finansal desteği sağlamaya devam edeceğiz.
Tabana yaygın mevduat yapısı ve müşteri portföyü stratejimiz doğrultusunda tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik özel ürünler geliştirmeye ve yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyoruz. Toplam mevduatlarımız yıllık bazda yüzde 74 artışla 2 trilyon liraya yaklaştı. Böylece bu alandaki pazar payımız bir önceki yıl yüzde 12,7 olan seviyesinden yüzde 13,2’ye yükseldi. TL vadeli mevduatlar ise ilk defa 1 trilyon seviyesini aştı. Bir yandan müşterilerimizin tasarruflarını doğru bir şekilde değerlendirirken, diğer yandan tüm finansal ihtiyaçlarına kusursuz bir şekilde karşılık vererek bütün bankacılık işlemlerini gerçekleştirdikleri ana bankaları olmak için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.”
– “Uluslararası piyasalardaki en aktif Türk bankası olmayı sürdürdük”
Yurt dışından gerçekleştirilen fonlamaların Türkiye ve bankacılık sektörü için önemli olduğunu vurgulayan Üstünsalih, şu değerlendirmede bulundu:
“Yıl boyunca yurt dışından sağladığımız taze kaynak tutarı 6,3 milyar dolar olurken, uluslararası piyasalardan temin ettiğimiz yabancı kaynak toplamı ise 14 milyar dolar oldu. Türkiye ve Türk bankalarına yönelik iyileşen yabancı yatırımcı algısının yansıra yılın ikinci yarısında ülkemize yönelik derecelendirme kuruluşlarından gelecek olası bir not artışının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz 2024 yılı ülkemiz ve bankamız açısından oldukça verimli bir yıl olacaktır.”